14 Kasım 2025, Cuma
15.8 C
Lefkoşa
arşivden yazılarArif Hasan TahsinDüşmanlık yok! Gasp edilen hakların iadesi talebi var - Arif Hasan Tahsin

Düşmanlık yok! Gasp edilen hakların iadesi talebi var – Arif Hasan Tahsin

5 Haziran 2008

Yazının başlığı şöyle: Türkiyeli düşmanlığı…

Yazının sahibi kim?

Ozan Ceyhun.

Hangi gazetede çıkmış?

Birgün gazetesinde. (Türkiye’de yayınlanan bir gazete)

Adı geçen yazının birinci paragrafı aynen şöyledir: “Almanya’da yaşayan biri olarak Almanya’nın yüz karası Neonazilerin” Türk düşmanı olmasına şaşmamaktayım. Neo Naziler “Türkiyelileri” sevecek değil. Ancak Kıbrıs’ın kuzeyinde kendini “solcu” diye tanımlayan ve de Allah’tan sadece “bir avuç” olan KKTC vatandaşı şahsın her fırsatta ayni Alman Neonazilerinin dergi ve bildirilerinde kullandıkları klasik “Klişe sloganlarla” “Türkiyeli düşmanlığı” yapmaları karşısında sessiz kalmayı “demokratlığa yakıştıramadığımdan bu durumu siz Birgün okurları ile paylaşmak arzusundayım. Merak etmekteyim “acaba bu Türkiyeli düşmanlığı Kıbrıs’ın Güney Kesimi’nde sayıca kalabalık olan faşist Rumlar tarafından anlaşıldığı halde bunu yapanlar “solcuyuz” derken utanmıyorlar mı?”

Sayın Ceyhun’u tanıyanlardan değilim. Yazısı böyle uzayıp gitmektedir ama teferruata gerek yoktur.

1- Kendi deyişi ile Almanya’da yaşayan Sayın Ceyhun’un belli ki Kıbrıs meselesi hakkındaki bilgisi yeterli değildir.

2- Nazizm’in ne olduğundan da yeterli derecede bilgi sahibi değildir.

3- Kıbrıs’ta Türkiyeli düşmanlığı olduğu yönündeki iddiasının da gerçeklerle bağdaşır bir yanı yoktur.

Peki nedir olan?

1959-1960 Antlaşmalarını Türkiye’nin çiğnemesi, ve Cenevre Konvansiyonu, “bir ülkeye askeri ile giren bir ülke, askeri ile girdiği ülkeye kendi ülkesinden nüfus taşıyamaz” dediği ve bu konvansiyonun altında Türkiye’nin de imzası olduğu halde, Türkiye’nin sınırsız sayıda nüfus taşıması, ve taşıdığı bu nüfusa oy hakkı tanımak suretiyle Kıbrıslıların kendi kendilerini idare etme haklarını, bir başka deyişle iradelerini gasp etmiş olmasıdır Kıbrıs’ta tartışılan.

Artı, Kıbrıs Antlaşmalarının bir parçası olan Garanti ve İttifak Antlaşmaları çerçevesinde salt, “Kıbrıs’ın bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü korumak ve bozulan Anayasal nizamı yeniden tesis etme hakkına sahip olan Türkiye’nin, 20 Temmuz 1974 müdahalesinden sonra hukukun emrettiğini yerine getirmediği açık değil midir?

Ve Türkiye’nin bu hukuk tanımazlığının Kıbrıslı Rumlara verdiği zarar kadar en azından Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğuna da büyük zarar verdiği gerçeği açık değil midir?

Peki bu hukuk dışılığa karşı çıkmak Türkiyeli düşmanlığı mı?

Sayın Ceyhun “solcuyuz derken utanmıyorlar mı?” diye bir cümle de kullanmış

Belli ki Sayın Ceyhun solculuğun ne olduğunu da bilmemektedir.

Sevgili Ceyhun, Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti 1960’tan 1963’e kadar Türkçe konuşan Kıbrıslılarla Rumca konuşan Kıbrıslıların birlikte 2 eşit ortak olarak yönettikleri bağımsız bir devletti.

1963’te ne oldu, nasıl oldu da bu hale düştü Kıbrıs sorusunun yanıtı belgeleriyle artık ortadadır.

Türkçe konuşan Kıbrıslıların, sadece solcularının değil vurguncu, yağmacı, Türkiye ve 2 müttefiki olan Amerika ile İngiltere’nin Kuklası olmayı içine sindiren küçük bir azınlığın dışında kalanların büyük çoğunluğunun bu esareti kabul ettiğini sanmak, esareti özgürlük zanneder hale gelenlere mahsus bir ruh halidir.

***

Kıbrıs’ta ne Türkiye’li düşmanlığı vardır, ne de Türkiye düşmanlığı.

Kıbrıs’ta Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne dayanarak gasp edilen Kıbrıslıların (ister Türkçe konuşsun, ister Rumca) haklarının uluslararası hukukun, İnsan Haklarının, Kıbrıs Cumhuriyeti hukukunun ön gördüğü şekilde iadesini talep eden iki toplum vardır. Ve, onların taleplerini dile getirenler…

Düşmanlık yok. Gasp edilen hakların geri talep edilmesi var.

Diğer yazıları

İşgal altında bu kadar olur… – Arif Hasan Tahsin

11 Şubat 2005 Kuzey Kıbrıs’ta, Kıbrıslıların kendilerini taraf saymadıkları, ya...

Kıbrıs: “geldikleri gibi gidecekler” – Arif Hasan Tahsin

“Kıbrıs’ta Kıbrıslı yoktur. Kıbrıslı Kıbrıs’ta sadece eşeklerdir,” “Kıbrıs’ta iki millet...

Siz utanın! – Arif Hasan Tahsin

19 Şubat 2009 17 Şubat 2009 Salı günü Afrika gazetesinin...

Çatışan, can derdi ile yağ derdidir! Arif Hasan Tahsin

11 Ocak 2007 Türkiye’nin Sayın Genel Kurmay Başkanı’nın açık sözlülüğü...

Ordusu ile değil, nüfusu ile! – Arif Hasan Tahsin

8 Şubat 2007 Geçtiğimiz Salı akşamı Türkiye’nin CNN televizyonunda Can...
4,155BeğenenlerBeğen
947TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
733AboneAbone Ol

Son eklenenler

Militarizm ve çevresel yıkım: toprağın da vicdanı var – Çağla Elektrikçi

Militarizm, yalnızca insan yaşamını değil, ekosistemleri de hedef alır: -...

Bir uygulanasını daha yaşayan Irak seçimleri – Özkan Yıkıcı

Irakta parlemento seçimleri gerçekleşti. Öteki önemli seçimlerden farkı, daha...

Yerel Yönetimler ve Gıda Egemenliği – Ecehan Balta

Yerel yönetimler artık yalnızca yol, su, temizlik hizmeti veren...

Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı! – Kavel Alpaslan

Batı merkezli burjuva-liberal bakış açısıyla yapılan tahlillerde sınıfsal doku...

Bölgede matruşka politikası ve Suriye! – Hediye Levent

Suriye’nin Geçici Lideri Ahmed Eş Şara’nın Beyaz Saray ziyareti...

Yanlışı eleştirmek, doğruyu takdir etmek – Levent Atikoğlu

Sosyal medya, bilgi ve duygunun hızla yayıldığı bir mecradır....

Gündemeleştirme ve sorunlarla ekonomik basit bir görünüm – Özkan Yıkıcı

Merak etmeyin: öyle ağır veya geniş bilgili bir makale...

Patron kim? – Şener Elcil

Temsili demokraside halk şeffaf, hesap verebilir bir seçim sistemi...

Canlı yayın