18 Eylül 2025, Perşembe
33.8 C
Lefkoşa
arşivAli SarıtepeBezginlik ve bezginleşmek - Ali Sarıtepe

Bezginlik ve bezginleşmek – Ali Sarıtepe

Kişinin bir şey karşısında, devamlılık arz eden bir şey karşısında kendisini yeter artık noktasında bulduğu haldir bezginlik. Bezginleşmek ise bunun psikolojik düzeyde ki süreklilik halidir.

Bezginlik ve bezginleşmek güncelimizde kabul etmek noktasında ifade halleri içerisinde ele alınsa da; esasında birey ve toplum yaşamında dayatılan davranış ve düşünce biçimine karşı belirginleşmeye başlayan, belirginleşen davranış ve düşünce tutumudur.

Ki, Türkiye toplumunun tam da bu gününü ifade eden bir kavram halidir.

Elde etmiş olduğu iktidarı kendisine nimet kaynağı olarak kullanan iktidar; kendisine yöneltilen eleştirileri ve demokratik direnişleri kelimenin tam anlamıyla hiç iplemeden, kendisini kararlılıkla ifade etmesi ve kendisine karşı olanlar olarak gördüğü birey ve toplum kesimlerini mutlak bir şekilde ötekileştirmeye çalışırken, kanunun kılıcını da devamlı olarak nalbant nacağı olarak  kullanmaktadır.

İktidar kendi siyasi ikbali için 7 Haziran seçim sürecini terörize ederken; elde etmeye çalıştığı 400 milletvekili hedefini, iktidar olacak kadar parlamento çoğunluğuna dahi ulaştıramaması sonrasında, parlamento teamülleri gereği yürümesi gereken prosedürleri yürütmeyerek; zamana oynayıp ve dahi süreci tamamlamadan yeniden seçim kararı almıştı.

Burada kullandığım iktidar kavramı, Cumhurbaşkanı (Erdoğan), hükümet yani AKP  ve bunların yönetiminde oluşturulmuş olan devlet organı halidir.

İktidarın, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın iktidar olma sayısını yakalayabilmek için; açık açık toplumu tehdit ederken, paralel kavramıyla da sermaye odaklarını ve demokratik direniş odaklarını da ceza kanunları ile karşılaştırmaktadır.

Devletin organları sadece bunun için kullanılmakla kalınmayıp, devletin şiddet örgütünün pratiğini toplumun üzerine karabulut gibi çökertmiş durumdadır.

Her türlü hırsızlık ve hukuksuzluk iddialarının ayyuka çıktığı bir süreçte, 7 Haziran seçim sonuçlarını ‘toplum, seçmen yurttaş hata yaptı’ olarak değerlendirmesiyle; iktidar devamlılığına imkanlar yaratmayı  önüne temel amaç olarak koymuş haldedir.

İktidar kendisinden azalan oyları, seçmen yurttaşlar hata yaptı geri gelecekler olarak görürken; tam da burada yeni bir sürecin pratiği ortaya çıkmaktadır.

Seçmen yurttaşlar ve bir bütün olarak toplum: İktidarın zan altında kalmasını ve onların da kafalarını yukarıya kaldırıp ıslık çalarak yürümesini; seçim sonuçlarını onlara olan bezginlikleri olarak ifade etmiştir.

Şöyle ki: İktidar odağına yapılan hırsızlık ve hukuksuzluk iddiaları, iktidarın pratiği olarak seçmeninde bezginlik yaratmış ve süreç bunu bezginleşmeye götürerek; siyasi irade farklılığının oluşmasını beraberinde getirmiştir. 7 Haziran seçim sonuçları tam da bunun anlatımıdır.

İktidar odağı ise ısrarla, seçmen hata yaptı ve bana parlamento çoğunluğunu verme zorunluluğunu görecek ısrarında durmaktadır.

Bir siyasi partinin iktidar olması; o siyasi partinin seçim süreci içerisinde ifade ettiği şeylerin toplum tarafından satın alınması halidir.

Satın alınan şeyin hakikatler hali olup olmaması önemli değildir. Burada esas olan toplumun  kendisine sunulanı alma halinde olmasıdır.

Dolayısıyla da geçmiş tarihin topluma sunmuş olduğu imkanlarla AKP’nin vaatlerini toplum satın almıştı ve bu satın almayı şu veya bu nedenle de devam ettirdi.

Gezi direnişine karşı geliştirilen söylem ve zor haline, 17-25 Aralık yolsuzluk görselleri ve konuşma tapeleri ile; biriken iç enerjinin dışa vurma süreci başlamış oldu.

Bu aynı zamanda sattıkları ile iktidar olan partinin topluma satacağı, daha doğru bir deyişle toplumun ondan satın alabileceği bir şeyin kalmamış olduğu bir dönem halinin başlangıç noktası olmasıdır.

İktidarın otoriteryenleşmeye başlangıç halidir de.

İktidar kendisinin de çıkarmış olduğu kanunları hızla yok hükmünde sayarken, diğer taraftan da hala kendi söylediklerinin toplum tarafından satın alınmasında ısrar etmektedir, zorlamaktadır.

Bu zorlamaların iktidarın alışkanlığı haline gelmesi oranında, toplum da Erdoğan-Davutoğlu iktidarına karşı ‘yeter artık bezginliği’ oluşmaya başladı.

Ve bireylerin tek tek bezgin halinin toplum karakteri hali olmasıyla birlikte toplumsal bezginlik oluşmuş durumdadır.

Bezginlik, bezginleşmek reaktif düşünmek ve davranmak halinin başlangıç hali olması itibariyle de:

Erdoğan-Davutoğlu iktidarı 1 Kasım seçim sonuçlarını, toplumun bezginleşme halini iktidarlarına dur demek olduğunu daha net olarak bir kez daha gösterecektir.

Diğer yazıları

Toplumunu hasta eden devlet – Ali Sarıtepe

Toplum ya da toplum kütleleri üzerinde yükselen ve bir...

“Anayasayı askıya aldım” devlet biçimini dönüştürme eylemliliğidir – Ali Sarıtepe

Bundan önceki makalede “Demokratik Özerklik Devlet Biçimini Dönüştürme Talebidir”...

Demokratik özerklik devlet biçimini dönüştürme talebidir – Ali Sarıtepe

Üretim ilişkisinin karşılığı olan devlet tipi içerisinde çok çeşitli...

Orantılı şiddet, orantısız şiddet ve devlet terörü – Ali Sarıtepe

Kullanılan kavramın her iki halinin de ortak paydası vardır,...

Fabrika ayarlarına dönen parti, MHP – Ali Sarıtepe

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş’ın aldığı oy yüzdesi üzerine kendisine...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,056TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Endonezyayı teğet geçmeyelim – Özkan Yıkıcı

Çoğunuz diyecek ki “nereden çıktı şu Endonezya”.. ama gerçekler...

İspanya’dan İslam konferansına Filistin tutumu kıyası – Özkan Yıkıcı

Epey zamandır, İsrail küstahça bahanelerle, adeta Gazze bölgesibnde bir...

Şeylerin gerçeğiyle yüzleşebilmek! – Fikret Başkaya

“Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,...

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Uzakta bir diyarda öfkeli gençler siyaseti ateşe verdi – Ceren Ergenç

Ana muhalefet partisi binasının kuşatıldığı, on binlerin meydanlara toplandığı...

Köprüyü kiralatmam! – Hayri Kozanoğlu

AKP-MHP ittifakının baskıcı ve sermaye yanlısı politikalarının temel ayaklarından...

Kurtarıcısızlığın ve garantörsüzlüğün dayanılmaz ha(l)ksızlığı – Levent Atikoğlu

Ha(l)ktan ha(l)k doğuran bir ha(l)ksızlık hali... Kıbrıs’ta sağla solun arasında...

Gelgit gerilim semptomlarında Pazartesi günü – Özkan Yıkıcı

Bugün 15 eylül pazartesi. Gözlerimi Lefkoşada açtım. Tam da...

Canlı yayın