Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, yazılı bir açıklama yaparak, okulların dönüştürülmesine ve yağmalanmasına seyirci kalmayacağını bildirdi. KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebelimzası ile yapılan açıklama şöyle:
Kıbrısın Kuzeyinde 1974’ten sonra oluşturulan rejim sorumluları bugünkü statükonun hesabını verip, özür dileyeceklerine, aynı zeminde hareket etmeyi seçmiç görünüyorlar. Yarattıkları rejimin bütün rezillikleri ve pislikleri dışında kaldıklarını sanarak, sürekli Kıbrıs Türk Toplumuna nasihatlar, müdahaleler, hakaretler yapmaya devam ediyorlar.
TC Hükümet yetkilileri ve işbirlikçi kuklaları yönetimi, koltuklarını siyasi kazanç elde etme aracı yapmışlardır. Körler ve sağırlar birbirini ağırlar misali, bir gün kuklalar Ankara’yı, diğer gün AKP yetkilileri Lefkoşa’yı mesken tutmuşlardır. Baskı, tehdit, şantajla siyaset kirletilmiştir. Yalan, dolanla insanlar kandırılmakta, rant elde etme sanaatı çalışmaktadır. Yağma, talan, peşkeş, partizanlık, rüşvet, torpil, adam kayırma,şantaj, baskı, tehdit, mafya, din istismarlığı bu rant sisteminin ayakta kalmasının aracı yapılmıştır. AKP-UBP işbirliği ile Kıbrıs Türk Toplumu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit ortağı olmaktan çıkarılmış, fakirleştirilmiş, göç yollarına mahkum edilmiş, siyasi, sosyal,demokrafik yapısının, kültürünün yok edilmesine hız verilmiştir. Patron-uşak ilişkisi, bazıTürkiye Cumhuriyeti milletvekillerinin deyimiyle ‘’Dandik Cumhuriyet’’ veya “Kalın Barsak” tanımlamalarna maaruz kalan ucube bir yapı oluşturulmuştur. İşgal altında olan ülkelerdeki koşulların, suçların, yolsuzlukların yaşanmasında sorumluluğu olan sn.TC Hükümet Yetkilileri ve TC Elçisi İSTKRAR için yine yoğun çalışmalara başlamıştır !!!
Kıbrıs Türkleri uluslararası hukuğun dışına itilirken, mafyavari bir devlet düzeni bilinçli olarak kurulmuştur. Bu rejimi Kuran Ankara hükümetleri ve onların işbirlikçileri, bu sonucu hazįrlamışlardır. Yıllardır yartılan bu düzenden az sayıda kişi nemalanırken, Kıbrıs Türk Toplumu ve bu ülkeye taşınan zavallı, fakir Anadolu Halkı sülükler tarafından sömürülmüştür. Bu rejimden beslenenler rejimi devam ettirme çabasındadır. AKP yetkilileri dayatma paketler, programlar, özelleştirmeler, projeler ile ithal yeşil sermayeyi devreye sokarak, din istismarlığı yaparak, işbirlikçileri ise kuklalık yaparak bu rejimi çıkarları uğruna sürdürme gayretindedir. Kıbrıs’ın Kuzeyi uygulanan politikalarla çirkef yatağına dönüştürülmüştür ve yağmalanmaktadır. AKP ve UBP yetkilileri uçtuğmuzdan bahsetmektedir ancak halk uçurumdan aşağıya uçurulmuştur.
Kıbrıs’ın Kuzey’inde bu anlayışın en kötü temsilcilerinden biri de, kendisini vali sanan TC Büyük Elçisi sn.İbrahim Akça’dır. Bütün diplomatik, temaülleri bir yana bırakarak Kıbrıs Türk Toplumunu her fırsatta aşağılamayı alışkanlık haline getirmiştir. Açıklamaları, gizli toplantıları, medyaya, hükümete ve yetişebildiği herkese yaptığı baskıları ile diplomasiyi unutmuş görünmektedir. Kıbrıs Türk toplumununun temsilcilerinin pısırıklığını da güç gibi algılayarak çekinmeden hareket etmektedir. Onlarca gaf işleyen Sn. Elçi, son olarak Elçilik önündeki kamuya ait yola el koyarak okulların giriş, çıkışını kapatmıştır. Okullar bölgesi olan bu bölgeyi gasp etmek istemektedir. Daha once de yol kapatılmıştır. UBP Hükümetine buraya büyük çarşı yapılacak açıklaması yaptırılmıştır.
Halkın tepkisi ile geri adım atan Sn. Elçi sinsi, sinsi yine okulları ele geçirmeye çalışmaktadır. Her halde, Elçilik Bölgesini genişleterek Külliye yapma düşüncesine kapılmıştır. Güvencesiz, sağlıksız, köle şartlarında çalıştırılan TC’ den gelen emekçilere ve onların çocuklarına nitelikli sağlık, eğitim verdirmeyi, dert edeceğine Okulları ve arazilerini ele geçirme derdine düşmüştür. Kamuya ait yol kapatılarak okul arazisi içerisinden yol açtırmıştır. Sn. Elçiye teklifimizdir; Haspolatta yağmalanan ve içerisine külliye de yapılacak olan 200 dönümlük araziye elçiliği taşıması ve Elçilik Bölgesini (çok büyük bir hayır yaparak) Okul yapılması için Milli Eğitim Bakanlığına devredilmesini sağlamasıdır. Bu önerimizde samimiyiz ve cevabını bekleyeceğiz.
Ankaranın işbirlikçi hükümetleri ile birlikte oluşturduğu dünyadan tecrit edilmiş bu yapının ne olduğu, kime yaradığı deşifre olmuştur. Yaratılan, statükodan beslenenlerin açıklamaları ve takiyeleri anlaşılmıştır. Okullarımıza, eğitimimize, kültürümüze kadar varan müdahaleye seyirci kalmayacağız.
Toplumunu huzursuz eden bu anlayış ve sahipleri ya durmalı, ya da durdurulmalıdır. KTOEÖS Toplum çıkarları için yıllardır mücadele etmektedir. Okullarımızın dönüştürülmesine ve yağmalanmasına seyirci kalmayacaktır. Kokuşmuşluğu, yağmayı durdurma zamanı gelmiştir.
